Modern Dünyanın Yedi Mühendislik Harikası
Orta Çağ ve sonrasında Antik Çağ’ın Yunan yazarların gezi notlarına dayanan Antik Çağ’ın Yedi Harikası Listesi’ne öykünen pek çok liste hazırlanmıştır. Artemis Tapınağı, Babil’in Asma Bahçeleri, Halikarnas Mozolesi, İskenderiye Feneri, Keops Piramidi, Rodos Heykeli ve Zeus Heykeli bilindiği gibi Antik Çağ’da Dünyanın 7 Harikası olarak listelenmişti. (Bilmiyorsanız şuradan okuyabilir hatta video olarak seyredebilirsiniz: Dünyanın 7 Harikası) Bunların en ünlüsü 2000 yılında mevcut 200 anıt arasından Dünya Harikalarını seçmek için başlatılan bir kampanya başlatılmış Web tabanlı oylama ve az miktarda telefonla oylama yoluyla yapılan popülerlik anketi, İsviçre merkezli New 7 Wonders Foundation (N7W) tarafından düzenlendi ve kazananlar 7 Temmuz 2007’de Lizbon’da açıklanmıştı: Antik Liste’de de yer alan Giza Piramidi’nin (Mısır) yanı sıra Çin Seddi, Petra (Ürdün), Kolezyum (Roma), Chichen Itza (Meksika), Machu Picchu (Peru), Taj Mahal (Hindistan), Kurtarıcı İsa Heykeli (Brezilya) Dünyanın 7 Yeni Harikası olarak açıklanmıştır. Aday olarak önerilen ancak seçilemeyen diğer 13 finalist ise Sydney Opera Binası (Avustralya), Eiffel Kulesi (Paris, Fransa), Özgürlük Heykeli (New York, ABD), Neuschwanstein Şatosu (Almanya), Kiyomizu-dera (Japonya), Kızıl Meydan (Rusya), Elhamra Sarayı (İspanya), Timbuktu (Mali), Moai Heykelleri (Paskalya Adası, Şili), Angkor Wat (Kamboçya), Aya Sofya (İstanbul), Atina Akropolü (Yunanistan), Stonehenge (İngiltere) olarak açıklanmıştır. Bu listeden farklı olarak 1994’te Amerikan İnşaat Mühendisleri Derneği, insanların yeryüzündeki şaşırtıcı özellikler inşa etme yeteneğinin muhteşem örnekleri olduğu için her biri ayrı bir mühendislik harikası olan Modern Dünyanın Yedi Harikası’nı seçmişti. Aşağıdaki liste Modern Dünyanın Yedi Mühendislik Harikası‘nı içeren bu listedir.
1. Manş Tüneli (Channel Tunnel)
Manş Tüneli (Channel Tunnel), İngiltere ile Fransa’yı denizden birbirine bağlayan Fransa ve İngiltere ortak yapımı bir demir yolu tüneli olup, İngiliz Kanalı’nın altındaki bu tünel İngiltere’deki Folkestone’u Fransa’daki Coquelles’e bağlamaktadır. Manş Tüneli aslında üç tünelden oluşuyor: iki tünel trenleri taşıyor ve daha küçük bir orta tünel servis tüneli olarak kullanılıyor. Manş Tüneli 50 km uzunluğunda olup, yaklaşık % 24’ü su altında bulunmaktadır. Manş Denizi’nin tebeşir kayalarından meydana gelen tabanında kolayca tünel açılabileceğini düşünen bir Fransız mühendis, daha 1802’de Dover Boğazı’nda iki kıyıyı birleştiren bir tünelin yapılmasını teklif etmişti. Napolyon tarafından beğenilen teklif savaş yüzünden askıya alınmış ancak 1880’li yılların başlarında bazı özel kuruluşlar iki kıyı arasında bir Demiryolu tüneli yapmak için kazılara başlamışlardı. Tünel 1800 m’ye ulaştığında basının, İngiltere’nin güvenliği açısından projenin tehlikeli olduğu hakkındaki kampanyaları yüzünden yapım durdurulmuştu. Fransa ve İngiltere hükümetleri 1960’lı yılların ortalarında tünelin yapılması için tekrar anlaştılarsa da daha sonra yüksek maliyetleri gerekçe gösteren İngiltere, 1970’li yıllarda 2,4 km’lik kısmı kazılan tünelin yapımı durdurmuştu. Manş Tüneli 1986’da tekrar gündeme gelmiş, Fransız ve İngiliz firmalarından meydana gelen bir şirketler birliği tarafından çok sayıda bankadan borç alınarak ve hisse senedi çıkarılarak karşılanan, Dover ile Calais‘yi birbirine bağlayan tünel 50.5 kilometre uzunlukta olup, 8 yılda tamamlandıktan sonra 6 Mayıs 1994’te tünel açılışı yapılmıştır.
2. CN Tower
Toronto, Ontario, Kanada’da bulunan CN Tower, Kanada Ulusal Demiryolları tarafından 1976’da inşa edilen bir telekomünikasyon kulesidir. Bugün, CN Kulesi federal olarak Canada Lands Company (CLC) Limited’e aittir ve onun tarafından yönetilmektedir. 2012 itibariyle, CN Kulesi 553,3 metre ile dünyanın en yüksek üçüncü kulesidir. CN Kulesi, Toronto bölgesi genelinde televizyon, radyo ve kablosuz sinyalleri yayınlamaktadır.
3. Empire State Binası
Empire State Binası 1 Mayıs 1931’de açıldığında, 381 m yüksekliğiyle dünyanın en yüksek binasıydı. Empire State Binası, imkansızı başarmada insan başarısının sembolü olmasının yanı sıra kısa sürede New York şehrinin bir simgesi haline geldi. New York‘ta 350 Beşinci Cadde’de (33. ve 34. Caddeler arasında) bulunan Empire State Binası, 102 katlı bir yapıdır. Binanın paratonerin tepesine kadar yüksekliği aslında 443,2 m’dir. Dünya Ticaret Merkezi binasının 1972 tarihindeki açılışına kadar Dünya’nın en yüksek binası olarak kalmıştır. 11 Eylül 2001 tarihindeki 9/11 terör saldırıları sonucu World Trade Center binaları yıkılınca (artık dünyada ya da ABD’nde olmasa da) New York’taki en yüksek bina olma unvanını geri kazanmıştır.
4. Golden Gate Köprüsü
San Francisco şehrini kuzeyine Marin County ile bağlayan Golden Gate Köprüsü, 1937’de tamamlandığı andan 1964’te New York’taki Verrazano Narrows Köprüsü’nün tamamlanmasına kadar dünyanın en uzun açıklığa sahip köprüsü olmuştu. Golden Gate Boğazı üzerinde bir asma köprü olan yapı şu anda, dünyadaki en uzun yedinci asma köprüdür. Köprü uzunluğu 2,73 km, ayaklar arasındaki uzaklık 1,28 km’dir, yüksekliği 235 metreyi bulur. Taşıt trafiği için altı şerit bulunan köprüden her yıl yaklaşık 41 milyon araç geçmektedir ki Golden Gate Köprüsü’nün inşasından önce, San Francisco Körfezi boyunca tek ulaşım şekli feribottu.
5. Itaipu Barajı
Brezilya ve Paraguay sınırında bulunan Itaipu Barajı, dünyanın en büyük çalışan hidroelektrik tesisidir. 1984’te tamamlanan, yaklaşık beş mil uzunluğundaki Itaipu Barajı, Parana Nehri’ni kapatarak 1.350 km2’lik Itaipu Rezervuarı’nı oluşturmaktadır. 2020 itibari ile elektrik üretiminde Çin’in 632 km2’lik rezervuara sahip Üç Boğaz Barajı tarafından geride bırakılmıştır. Itaipu Barajı’ndan üretilen elektrik Brezilya ve Paraguay tarafından paylaşılmakta, baraj, Paraguay’a elektrik ihtiyacının %90’ından fazlasını sağlamaktadır. Barajın inşasına ilk olarak Arjantin itiraz etmiş ancak anlaşmazlığın müzakereleri ve çözümü daha sonra Arjantin-Brezilya entegrasyonunun temelini oluşturmuştur.
6. Delta Projesi
Delta Projesi, Hollanda’nın güneybatısında Ren-Maas Deltası çevresindeki geniş bir araziyi denizden korumak amaçlı bir dizi inşaat projesidir. Hollanda’nın yaklaşık üçte biri deniz seviyesinin altındadır. Bir kıyı ülkesi olmasına rağmen, Hollanda, okyanusa setler ve diğer bariyerler kullanarak Kuzey Denizi’nden yeni topraklar yaratmıştır. 1927’den 1932’ye kadar, Zuiderzee denizini bir tatlı su gölü olan IJsselmeer’e çeviren Afsluitdijk (Kapanış Kanalı) adı verilen 19 mil uzunluğunda bir set inşa edilmiştir. IJsselmeer’in arazisini geri kazanmak için başka koruyucu setler ve işler inşa edildi. Yeni topraklar, yüzyıllardır deniz ve su olan yerden yeni Flevoland eyaletinin kurulmasına yol açmıştır. Bu inanılmaz proje, Hollanda Kuzey Denizi Koruma Çalışmaları olarak bilinmektedir.
7. Panama Kanalı
Panama Kanalı olarak bilinen 77 km uluslararası su yolu, gemilerin Atlantik Okyanusu ile Pasifik Okyanusu arasından geçmesine izin veren insan yapımı su kanalı olup, inşaat ABD tarafından tamamlanmış ve 15 Ağustos 1914’te hizmete açılmıştır. 1904 – 1914 arasında kanalın yapımı sırasında, sıtma ve sarıhumma gibi hastalıklardan büyük toprak kaymalarına kadar her türlü güçlükle karşılaşılmış ve yaklaşık 27.500 Kanal çalışanı bu süreçte can vermiştir. Güney Amerika ve Kuzey Amerika’yı birbirinden ayıran Panama Kanalı, gemilerin Güney Amerika’nın güney ucu, Cape Horn çevresindeki bir yolculuktan men ederek yaklaşık 12,875 km yol ve zaman tasarrufu sağlamaktadır. Panama Kanalı, bugün Panama’ya ait olmasına rağmen, bir zamanlar Amerika Birleşik Devletleri’ne aitti. Kanalı üç set kilidinden geçmek yaklaşık on beş saat sürmektedir ki zamanın yaklaşık yarısı trafik nedeniyle beklemekle geçmektedir.